Bu Kadar Benzerlik Ancak Tek Yumurta İkizlerinde Olur!

İkisi de futbolcu olacaktı.
İkisi de siyasetçi oldu.
İkisi de bir büyük şehrin belediye başkanı seçildi.
İkisi de içinden geldikleri siyasi partileri ele geçirmeye çalıştı.
İkisi de parayı çok seviyor.
İkisi de parayı ve siyaseti aynı görüyor.
(Biri, siyaset sayesinde paraya kavuştu. Diğeri, ANAP dönemi zenginlerinden olan ailesinin
parasıyla bir büyük siyasi partiyi ele geçirip cumhurbaşkanı olmaya çalışıyor.)
İkisi de ailelerini siyasete karıştırdı.
İkisinin de siyaset yapması engellenmeye çalışıldı.
İkisine de hakim ve savcılara hakaret etmekten dava açıldı.
İkisi de geçmişlerinde yolsuzluk yapmaktan suçlandı.
İkisi de mağdur edebiyatıyla oy devşirmeye çalıştı.
İkisini de on binlerce kişi meydanlarda alkışladı.
İkisi de sevinerek hapse girdi.
İkisi de hapisten verdikleri mesajlarla dışarıda ki kitleleri yönlendirmeye çalıştı.
İkisi de Karadenizli.
İkisi de kendini Topal Osman’ın torunu olarak görüyor.
İkisinin de üniversite diploması sorunlu.
İkisi de tarikat ve cemaatlere aynı bakıyor.
İkisi de tarikat ve cemaat kökenli.
(Biri Nakşibendi, diğeri Süleymancı.)
İkisi de Kur’an’a hakim olduğunu iddia ediyor.
İkisi de ellerinde Kur’an’la camide poz verdi.
İkisinin de ABD ve İngiltere ile ilişkileri iyi.
İkisinin de seçileceklerini, ABD silahlı kuvvetleri kuruluşu olan RAND CORPORATİON
önceden anket yaparak haber verdi.
İkisinin de The New York Times gazetesinde makalesi yayınlandı.
(Bu gazetenin özelliği, bağımlı ülkelerde Batı’nın gizli görüşmelerle desteklediği adayların
ya da seçilmiş liderlerin yazılarını yayınlamaktır.)
İkisi de NATO’ya karşı değil.
İkisi de yabancı sermayeyi seviyor.
İkisi de uluslararası küresel tekellere karşı değil.
İkisinin de beşli çete ile ilişkileri aynı.
İkisi de beşli çeteden, milletin a..na koyan Mehmet Cengiz’i çok seviyor.
İkisi de saldırgan, ikisinin de ağzı bozuk.
İkisinin de entelektüel düzeyi sıfır.
İkisi de herhangi bir yabancı dile hakim değil.
(İkisinin de yabancı dil düzeyi hemen hemen aynı. Biri “one minute”, diğeri İstanbul
Kapalıçarşı’da konuşulan İngilizce düzeyinde.)
İkisinin de kültürel seviyesi, sokaktaki insanın bir tık üzerinde.
Bu kadar çok benzerlik nasıl oluyor diye sormayın, oluyor işte!
Benzerlikler çok olunca, çatışmalar da şiddetli yaşanıyor.
Bu yüzden ülke de sert siyasi ve hukuki tartışmaların yaşandığı bir atmosfere girmiş
bulunuyor.
Seçmen kitlesinde ki ağırlık noktasını keşfetmek gittikçe zorlaşıyor.
Sonuç: Farklı zaman dilimlerinde yaşanan olay ve olgularda büyük oranda benzerlikler
varsa, aynı el benzer şekilde çalışıyor demektir.
Sonucun sonucu: Türkiye yine kaybedecek!
(Mehmet Ali Yazıcı)