ARŞİVEdebiyatMurat GülPolitikaSanatSliderUncategorized

“Nobel” ödüllü bir katil: John Steinbeck

“İşçi sınıfı yazarı” ve “solcu” olarak Dünya halkına pazarlanan John Steinbeck 1966-67 arası Vietnam da “savaş muhabirliği” yaptığı dönemde ABD askeri helikopterlerinden birkaç kez makineli tüfekle Vietnam halkını taramıştı.. ona göre “Komünistler Amerikan değerlerine aykırıydı, Vietnam düşerse, Küba da düşer ve Komünizmin yayılması engellenirdi.”
“İşçi sınıfı yazarı” ve “solcu” olarak Türkiye topraklarında da “solcular” eliyle pazarlanan John Steinbeck sosyalistlerden, komünistlerden nefret ederdi. Kitaplarında işçi sınıfının sorunlarını ve yaşamını yazarken birçok embesil “solcunun” zannettiği gibi işçi sınıfına yol göstermiyor tam aksine aynı Fransız işçi önderlerinin idam emrini veren Victor Hugo gibi egemen, sömürücü sınıflara akıl vererek tehlikeye dikkat çekiyordu. Kitaplarında zaten isyan yoktu, sadece melankolik bir acı edebiyatı vardı.. yani hem “solcu” gözüküp hem de anti-komünist olması nedeniyle Amerikan emperyalizminin Dünya soluna bir Troya atı gibi pompalayacağı “mükemmel” bir figürdü. Bir de Nobel ödülü ile şereflendirdiler mi tamamdı iş!!!
Aslında John Steinbeck’e 1962 de Nobel Ödülü verilmesinin yolunu, kendi arkadaşları da dahil 130 civarında sosyalisti, komünisti İngiliz ve Amerikan gizli servislerine ispiyonlayan, bugünkü bunak “solcuların” idolü diğer bir alçak George Orwell döşemişti. Sovyetler Birliği ve komünizm nefretinden dolayı “1984” ve “Hayvan çiftliği” romanlarını komünizme karşı yazmış ve Amerikan gizli servisinin arkasında olduğu “solcu” gazete “der monat”(ay) da tefrika halinde yayınlamıştı (bu gazetenin misyonunu anlamak için Türkiye’de çıkmış olan “solcu” “muhalif” Taraf gazetesini hatırlayın).
George Orwell İngiliz ve Amerikan emperyalistlerinin “sol entelektüel” kesime troya atı olarak sokacakları mükemmel bir “büyük yazardı” ve hem o dönemin basınında hem de Nobel komitesi nezdinde İngiliz ve Amerikan gizli servisleri Orwell’ın Nobel alması için yoğun bir çaba sürdürdü ama Orwell tırlatıp geberip gidince bu plan gerçekleşmedi.. onlara hem “kalemi güçlü” hem anti-komünist hem de “solcu” gözükecek biri lazımdı.. Kendisinin örgütlediği “Der monat” gazetesinin “sol” cenahtaki faydalarını gören CIA’nın başındaki Allen Dulles adamını bulmuştu: John Steinbeck. Tüm kapıları ona sonuna kadar açtı, nerdeyse tüm Amerikan gazetelerinde yazıları yayınlanıyordu, 200’ün üzerinde “solcu” gazete ve dergide yazdırılıyordu; işçi sınıfının ilahı haline getirilmişti. CIA’nın örgütlediği işçi önderleri, sendikalar methiyeler düzüyordu soyadı Almanca’da “taş fırın” anlamına gelen Steinbeck’e.. ve 9 yıllık bir şişirme sonucu Nobel ödülü….
Sıradan bir gazetecinin ahlakına dahi sahip olmayarak Vietnam halkını helikopterden tarayan John Steinbeck, 68 kuşağının başına bir cellat olmuş, kendi adını taşıyan “Johnson Planı”nın saldırıları sonucu 100.000’in üzerinde muhalifi tutuklatmış fişletmiş, intihara sürükletmiş ve Jimi Hendrix, Jim Morrison, Janis Jooplin gibi Vietnam savaşı karşıtı sanatçıları öldürtmüş ABD başkanı Lyndon Baines Johnson’un yakın dostu ve danışmanıydı..
Bir kez daha demek ki neymiş: Nobel’le taltif edilebilmen için önceki satırlarda adını yazdığım CIA’nın kurucusu Alllen Dulles’ın “der monat” dergisinden yola çıkarak kurduğu, kitleleri pasifize etmek için bizim gibi ülkelere “solcu” yetiştiren “Aydın okulunda” eğitim gören Orhan Pamuk gibi sisteme, egemenlere isyan etmemeyi, tepkiyi kendine yöneltmeyi öğütleyecek ve yazacaksın, ara sıra “sol” ve “demokrat” laflar edeceksin ama illaki anti-sosyalist, anti-komünist olacaksın..

Murat GÜL

Paylaşalım