Deprem Yazıları
Depremde Yıkılan Camiler
“Her azizin bir geçmişi, her günahkarın bir geleceği vardır.”(Every Saint has a past, every sinner has a future.) Oscar Wilde
“Ben Mezopotamya’nın korkunç tanrısı “EL” idim. İnananlar benden öyle bir korkarlardı ki benim adıma tapınak inşa ettiklerinde Euphrat’ın en değme en zeki inşaat ustaları çalışır, çok uzak diyarlardan, Anadolu’dan, Aryan coğrafyasından taşlar getirirlerdi temeli sağlam olsun diye. Ki halen 5000 yıldır ayakta duran tapınaklarım var.”
Greklerin Zeus’u “EL’e cevap verir; “Adım bile insanları korkudan titrettiğinden tapınaklarımı İzmir’in mermerinden, Mora’nın granitlerinden inşa ettiler. Onca deprem görmelerine rağmen Ege’de 3000 yıldır ayakta duran tapınaklarım var.”
Zeus’un ikiz kardeşi Romalıların Jüpiter’i; “Benim gazabımdan korktukları için Siena dağlarında nerdeyse mermer ve granit bırakmadılar.”
Ken’an topraklarının Yehova’sı “Aryanların büyük Kurus’u en iyi mühendislerini, en iyi taş ustalarını vermeseydi, bugün bana tapanların önünde ağladığı duvar dahi olmayacaktı.” diyerek Tanrıların konuşmasına katılır.
Tüm koyu karanlığı ile Ehriman onlara seslenir; “Aryanlar benim korkumdan onları koruyacak Ahura Mazda’ya daha yakın olabilmek için ateşgahlarını en sağlam en yüksek kayalara inşa etmişlerdi bugün dahi ateşi yanan.”
Hristiyanların tanrı babası “En güçlü olduğum yer Lizbon’da en güçlü kiliselerim depremde yerle bir olunca anladım ki artık benden korkmuyorlar!” diyerek diğer tanrıların önünde ağlar.
Ama içlerinde en perişanı, ağlamaktan gözleri şişen, kafasını kaldıramayan Müslümanların Allah’ıydı; “Benden korkmadıkları için cami inşaatlarında betondan, demirden çalmışlar, en kötü ustaları çalıştırmışlar, hırsızlıkta birbirleriyle yarışmışlar. Bu yüzden bu son depremde 2000 civarında cami yerle bir olmuş. Ben ne edeyim, başımı nerelere vurayım” diyerek diğer tanrılardan yardım istemiş biçare. Bu arada Mısırlıların RA’sı kendini beğenmiş bir şekilde söze karışmamıştı bile…22.02.23
Medya Soytarıları
Celal Şengör; Jeolog, deprem uzmanı, medya maymunu bu karikatür karakteri Deniz Gezmiş şahsında dönemin devrimcilerine “terörist, eşkıya” diyen, Diyarbakır zindanında Devrimcilere ve dışarıda Kürt ulusuna yedirilen b.k a “Kötü bir şey değildi” diyerek Kenan Evren ve 12 Eylül faşizminin güzellemelerinin sahibi. Bugünkü Dinci-Faşist iktidara giden yolu 12 eylül faşizminin döşediğini gizleyerek “cahil hükümet” eleştirisi yapması o lanet Devletini korumak içindir.
İlber Ortaylı; İkinci paylaşım savaşında Nazi işbirlikçisi bir karşı-devrimci olan babası kızıl ordunun hışmından kaçarak Avusturya’ya yerleşir. Avusturya’da dünyaya gelmiş ve Karşı-Devrimcilerin içinde büyüyen Ortaylı Komünistlerden bu yüzden nefret eder. Tarihçi olmasına rağmen depreme ilişkin programlara katılarak “Milli Tarih Bilinci” propagandası ile öfkenin iti olduğu Devlete yönelmemesine uğraşır.
Oğuzhan Uğur; Babası Atilla Uğur bu faşist devletin taaa kendisidir. Apo’yu sorgulayan ve yıllarca Şam’da Apo ile aynı apartmanda oturan tescilli bir katildir. Oğuzhan uğur o yüzden “Bizden devlet düşmanı çıkmaz” diyor.
Haluk Levent; kendi ifadesi ile “M. Kemal’in Askeri” olan, Kemal’in marşlarını söyleyen ve sürekli Kemalist devlet güzellemeleri yapan bu “sol” soslu “sol” maskeli zat, kitlelerin tepkisi önünde bir dalga kıran olması nedeni le diğerlerinden daha zararlıdır. Diğer faşistlerin önünde karşı duracağımız tek yüzü olmasına rağmen bu tiplerin birkaç yüzü vardır ve lanetli misyonları, halkın tepkisini “sol” bir potaya çekerek sisteme, devlete yedeklemektir.
Entelektüel olmakla Aydın olmak arasında kocaman bir nitel fark vardır. Örneğin bir zamanlar yazılarını sürekli takip ettiğim Mehmet Barlas, Hadi Uluengin kütüphane gibi birikimliydiler. Ama tüm bilgileri sistemi, Devleti aklamaya ve yüceltmeye yönelikti. Bugün Celal Şengör ve İlbey Ortaylı’nın yaptığı gibi. Aydın, Entelektüel birikimi ve bilinci ile sorunlarını çözmeye çalışarak halkın görüş mesafesini arttıran kişidir.
Heidegger da büyük filozoftu ama Nazilerin en büyük akıl hocalarından biriydi. Bir zamanlar Türkiye’de bunalım felsefesinin zirve yaptığı yıllarda çok popüler olan İsviçreli Psikolog Carl Jung bir Nazi hayranı ve CIA’nın kurucusu Allen Dulles’ın akıl hocasıydı.
Evrimsel süreçte doğru kararların türünü devam kavgasında kendini hayatta tuttuğunu genlerine kaydeden insan ve beyni bu yüzden doğrulara eğilimlidir. Toplum mühendisleri bu bilimsel gerçekten yola çıkarak kitlelere yalanı, dezenformasyonu yedirebilmek için araya küçük küçük doğrular yerleştirirler. Bu küçük doğrulara kapılıp yalanın peşinden gitmeyin. Giderseniz ulaşacağınız yer “devletin şefkatli kollarıdır.” Yalana karşı doğrunun kavgasını veren Komünistlerin, Anarşistlerin, Feministlerin peşinden gidin. 16.02.23
Öyleyse Ben Bir Arap Rassistiyim (Irkçısıyım)
“Arapça bağırırsam bizi enkazdan çıkarmazlar” korkusuyla 2 milyonun üzerinde kelimesi ile dünyanın en zengin dilini konuşturmayan Türk milliyetçileri ve Türk ırkçıları “milliyet” ve “ırk” kelimelerinin benim dilimden geldiğini biliyor musunuz?
Endüstri devriminin temelini oluşturan çeliği, demire karbon katarak elde eden Babillilerin benim atalarım olduğunu biliyor musunuz?
Öklid’den, Pisagor’dan 2000 yıl önce Matematiğin temelini atan Akadlar benim neyim olur biliyor musunuz?
Şu anda yazdığım bu Latin alfabesi dahil dünyadaki tüm alfabelerin (Amerika kıtası hariç) anasının benim yazım olduğunu biliyor musunuz?
Sınırınızın öte tarafında ben de depremle boğuşurken, hiçbir ahlaki ölçü tanımadan namussuzca üstüme yağdırdığınız ateşli silahların atası barutu, isimleri dahil, alkoholü, asiti bugünkü kimyanın temellerini atan Babilli simyacı atalarımın bulduğunu biliyor musunuz?
Gökyüzü incelemeleriyle bugünkü astronominin temellerini atan, isimlerine kadar yıldızları tanımlayan hatta bugün Hint-Avrupa dillerindeki yıldız anlamına gelen star, stern, sterk, astare kelimelerini yaratan gökyüzü aşk tanrıçamız, umudun rengi maviyi simgeleyen İ-ştar olduğunu, bugün sosyal medyada bolca dağıttığınız kalp işaretinin yukarı kıvrımlı kısımlarının İştar’ın kalçaları veya deprem dahil kötülüklerden korusun diye evlere astığınız nazar boncuğundaki mavi ve beyaz gözün İştar’ın gözü olduğunu biliyor musunuz?
Bugün dahi halen takvimlerde, matematikte kullandığınız, 12’lik, 60’lık sistemin 5000 yıl önce Damaskus’un (Şam) şehir yapılanmasında bulunduğunu biliyor musunuz?
Yunan ve roma mitolojisinin ve dinlerinin ideolojik alt yapısını oluşturanın Akkadlı atalarım olduğunu biliyor musunuz?
Allah, ilah, Ali Eli, İlyas, Elsa, Elizabeth, Lisa, Leyla vs gibi isimlerin büyük korkunç tanrımız Akkadlı “El” den geldiğini biliyor musunuz?
Lağım saçan dilinizden benim ana dilim Arapçayı çıkarırsanız lal olup konuşamayacağınızı biliyor musunuz?
Kısacası Amerika kıtası hariç tüm dünya kültüründen beni ve atalarımı çıkarırsanız temelsiz kalan bir bina gibi çökeceğini biliyor musunuz? Fotoğraftaki cümle atalarıma ait, diyor ki “doğrunun okunu atıyorsan ucunu bala bandır” yani doğruyu, gerçeği saldırmadan, dostça sevgiyle ifade et diyor. Ama ben bugün atalarımı kızdırma pahasına okumun ucunu zehire bandırdım. 14.02.23
Müslümanlar Niye Köpeklerden Nefret Ediyor?
Bugün deprem enkazının önünde tekbir getiren, dua eden, katliama “kader” “fıtrat” diyen tüm embesiller sürüsünün tek bir köpeğin burnu kadar değeri yok. Bir köpeğin burnundan değersiz oldukları açığa çıkmasın diye, köpeklerin ne mal olduğunu anladığı Muhammed’den bu yana yüzlerce yıldır köpek katlediyorlar. Bundan birkaç yıl önce Japon Kyoto Üniversitesinin köpekler üzerine yaptığı araştırma ve deneylerde köpeklerin koklayarak güvenilir iyi insanlarla, güvenilmez kötü insanları ayırt edebildiği tespit edilmişti. Daha öncesinden insanın duygularından dolayı bedeninde meydana gelen kimyasal değişikliklerin kokusunu köpeklerin alabildiği birçok deneyde kanıtlanmıştı zaten. Kyoto üniversitesinin daha spesifik bu araştırması insan karakterinin de köpek tarafından algılandığının bir üst aşamasıydı. Köpekler güvenilir iyi insanlara daha sakin “dostça” tepkiler verirken, güvenilmez kötü insanlara daha düşmanca ve saldırgan tepki vermişlerdi. Yani Muhammed’in niye köpeklerden nefret ettiğinin cevabını bilim veriyor. Birçok tarihi kaynakta da köpeklerin Muhammed’e saldırgan bir tutum sergilediği çeşitli örnekleriyle bulunuyor. Muhammed’in bu köpek korkusundan dolayı “köpek giren eve melek girmez” hadisiyle bugüne kadar Müslümanlar milyonlarca köpek katlettiler. Muhammedinizden beri ne mal olduğunuzu bilen köpeklerin hışmına uğrayasınız embesil katiller sürüsü.11.02.23
merak edenler için Kyoto Üniversitesinin araştırması; https://www.youtube.com/watch?v=P2ZU8PDat-s
1 Kasım 1755 Hristiyanlığın “Kutsal Azizler” gününde gerçekleşen Lizbon depremi Avrupa’da Katolik dini otoritenin sonunu getirmiştir. Sömürgeciliği bile Hristiyanlık adına yaptığını söyleyen Avrupa’nın en dindar ülkesi Portekiz’de dini merkezlerin, kiliselerin depremde yerle bir olması, ardından oluşan tsunamide yutulması işin içine, Kant’ın, Voltaire’in katıldığı büyük bir teolojik tartışmaya ve kırılmaya yol açmıştı. “Tanrı neden en dindar Katolik ülkeyi vuruyor?”
Depremin yarattığı dramatik halk manzaraları paylaşarak moral bozukluğu ve çaresizlik duygusunu arttırmak yerine illa bir şey paylaşacaksanız yıkılan cami ve kamu binalarının fotoğraflarını paylaşın. Bu boyutlarda can kaybının esas sorumlusu onlar olduğu için acı ve öfke hedefine yöneltilmeli.07.02.23