Sait ÇetinoğluSlider

Ceberrut İktidarın/İttihadın Düşüşü ve Toplumun Üstündeki Ölü Toprağının Kaldırılması Üzerine

Birinci Büyük Savaşın sonunda kayıtsız şartsız teslimin sonunda bilindiği gibi İttihat ve Terakki Hükümeti düşer. Parti kendini feshederek alel tecel Teceddüt Fırkasına dönüşür. İttihadın sorumlu üst yönetimi de tası tarağı toplayarak bir Alman zırhlısı ile ülkeyi terk etmeleri toplumun üstündeki ölü toprağını kaldırırken, ittihadın evrakları da ateşe verilmiş dumanları yalılardan göğe yükselmekteydi. Suç kanıtları ortadan kaldırılmaktadır.

Toplumun üstündeki büyük korku ortadan kalkmış, toplumun sözcüleri olan gazeteler, normalliğe geçiş ve eski rejimin sorgulanmasında ilk başta rol almışlardı. Basında yeni dönemin öncülüğü de Ali Kemal’in başyazarı olduğu Sabah Gazetesiydi. Sabah gazetesi hem başyazar Ali Kemal’in yazıları ve haberleriyle eski rejimin ipliğini pazara çıkarması sonrasında cezasız kalmayacak, İttihatçıların toparlanarak iktidarı yeniden devraldıklarında Ali Kemal, İstanbul’dan kaçırılarak İzmit’e getirilerek 6 Kasım 1922 tarihinde linç edilerek hayatına son verilecektir.

Basında kısa süren bu özgürlük dönemi hak ettiği derecede incelenmiş değildir. Biz imkanımız ölçüsünde, mütareke basını nitelemesiyle İttihadın yeniden iktidar olduğu Kemalist dönemde aşağılanan bu kısa dönemin özgür basınından örnekleri okuyucularla paylaşıyoruz.

Dönem basınının özelliklerinden biri de yayınlanan açık mektuplarla, dönem sorumlularının açıktan sorgulanması yöntemidir. Bu açık mektuplarla dönem sorumluları sorgulanmış, sorumluların suçları açıkça sorgulanmıştır.

Bu açık mektuplardan biri de 21. 11. 1918 günlü sabah gazetesinin 2 sahifesinin 4. sütununda yer alan adalet eski bakanı İbrahim Bey’e yazılan açık mektuptur. Mektup, Sen İttihad ve Terakki denilen çetenin reisi Talat’a mensub değilmisin ? sorusuyla başlayıp İbrahim’in suçları sıralanır. Suç çetelesi kabarık olmasının yanında insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında olması önemlidir. Açık mektuptaki tasvirden  Adalet Bakanı, çete reisi Talat’ın  infaz memuru olduğunu anlıyoruz: Sen Adliye nazırı iken her sabah efendin veli-nimetin Talat’ın hanesine uğrayarak çeteye müte‘allik zalimâne emirlerini almaz mı idin?

Mektupta, İttihad’ın vatandaşlarına karşı cihad’ı önemle yer almaktadır. İttihad’ın gerçekleştirdiği Soykırım süreci paylaşılmaktadır.

Soykırımın gerçekleştirilmesinin en önemli aparatlarından Teşkilat-ı Mahsusa’ya alınarak azılı suçlulardan oluşturulan çeteler sorgulanır:  Dersaadet Hapishane-i Umûmîsi’nde bulunan canavar tabiatlı müdhiş canilerden çete teşkîl ettirmedin mi? Caniler çetesi Adliye Nezareti dairesinde, senin nazırlık odanın altındaki İstinaf Müddei-i Umumiliği odasında tertîb ve teşkil edilmedi mi?

Kısa mektup oldukça vurucudur. Soykırım sürecinin nakledilmesi yanında Adalet Bakanı İbrahim’in sorumluluğu, adliye mekanizmasının Soykırımdaki rolü, adliye mekanizmasında yer alan Ermenilerin memuriyetlerine son verilerek ölüm yollarına koyulmasını net bir şekilde okuyucularla paylaşılmaktadır.

Açık mektup Soykırımda İbrahim’in rolünün yanında oluşturulan mekanizmaları, üst düzey sorumluların yanında, adalet dağıtım mekanizmasını elemanları olan adliye bürokratlarının, bu ölüm mekanizmasının oluşturulmasındaki rollerini açıkça paylaşmasıyla Ermeni Soykırımın açık şahidi olarak tarih ötesinden işaret etmesi bakımından tarihi bir belgedir:

Ermenilerin meşru‘ meskenlerinden ihraçları ve maʻsûmiyet-i kamilelerine rağmen yollarda bir sûret-i gaddarâne ve vahşiyânede itlâfları merkez-i umûmî denilen çete yurdunda kararlaştırıldıktan sonra masum Ermenilere, ahalisinden bulundukları şehirler, kasabalar, karyeler civarında satır sallamak üzere hapishanelerin en dehhaş canilerini, gözlerinden kan akan idam ve kürek mahkumlarını salıverdirmedin mi?

Mektup suç şebekesini ve suç ortaklığını açığa çıkarır.  İttihad’ın suçlarını sıralarken, sorumlulara ve sorumluluklara işaret ederken, sorumluların cezalandırılması yönünde birçok kanıtlar sunar. Bundan sonra sorumluluk yeni iktidarın olacaktır. Sabah gazetesinin yeni iktidara bir perspektif sunarken önemli bir görev yerine getirmektedir. Ancak sorumlular bu sorumlulukları yerine getirebildiler mi? Sorusunun cevabı ne yazık ki Hayır! Olacaktır.

Soykırım sorumluları bir araya gelip kısa üren şaşkınlığa son vererek toparlanırlar. Uluslararası konjoktürün/real politik’in kolaylaştırıcılığıyla, cezasızlık zırhını günümüze kadar üzerlerinden çıkarmadıklarını söyleyebiliriz. Kabak Adaletin yanında duran Ali Kemal Bey’in başında patlamıştır. Adalet istemek suç olmuştur.

Adaletin terazisi bozuk… Adalet perisinin gözünün bağlı olmasından öte, gözü kör, kulağı sağır…

Sait Çetinoğlu, 29.03.2023

 

 

AÇIK_MEKTUBLAR_21_11_1918_SABAH_

Adliye Nazır-ı esbakı ayandan İbrahim Bey’e

Bir hakikat kalmasın alemde, Allahım, nihân

Sen İttihad ve Terakki denilen çetenin reisi Talat’a mensub değilmisin ?

Seni Selanik valiliğine gönderen, oradan Adliye Nezareti’ne getiren, muahharan ayan azalığına nakl eden hep çete reisi Talat değil midir?

Sen Adliye nazırı iken her sabah efendin veli-nimetin Talat’ın hanesine uğrayarak çeteye müte‘allik zalimâne emirlerini almaz mı idin?

Ermenilerin meşru‘ meskenlerinden ihraçları ve maʻsûmiyet-i kamilelerine rağmen yollarda bir sûret-i gaddarâne ve vahşiyânede itlâfları merkez-i umûmî denilen çete yurdunda kararlaştırıldıktan sonra masum Ermenilere, ahalisinden bulundukları şehirler, kasabalar, karyeler civarında satır sallamak üzere hapishanelerin en dehhaş canilerini, gözlerinden kan akan idam ve kürek mahkumlarını salıverdirmedin mi?

Taşraya emirler vermekle beraber Dersaadet Hapishane-i Umûmîsi’nde bulunan canavar tabiatlı müdhiş canilerden çete teşkîl ettirmedin mi?

Caniler çetesi Adliye Nezareti dairesinde, senin nazırlık odanın altındaki İstinaf Müddei-i Umumiliği odasında tertîb ve teşkil edilmedi mi?

En kanlı canileri çeteye tefrik için senin tarafından istinaf müddei-i umûmisi, Harbiye Nazırı Enver tarafından büyük rütbede bir zabıta ve canilerin vahşet-i itlâfiyeyi arzunuz vechile icrâ edebilip edemiyeceklerini tayin zımnında birde tabib memur edilmedi mi? İşbu çete tertibat ve teşkilatı mütemâdiyen birkaç hafta devam etmedi mi?

Müddet-i mezkûre zarfında hergün hapishanenin kanlı katil canileri mahkeme-i cinayet müzakere odasıyla heyet-i ithâmiye ve istinaf müddei-i umumiliği odaları arasındaki koridor ve meydana nakl ve cemʻ edilmezler miydi?

Her tarafın çete teşkilatı, yani masum Ermenilerin itlâf ve imhâsına mahsûs vesait-i vahşiyâne ikmâl edildikten sonra hangi şehir ve kasabanın veyahut karyenin Ermenileri hangi günlerde ihraç ve itlâf edilecekler ise oralarda vilâyet, sancak, kaza merkezleri mahkemelerine memur Ermeni mahkeme azalarının ahali ile birlikte ihrâç ve itlâflarını teshîl [kolaylaştırmak] ve temîn için de Ermenileri çıkarılacak olan mahalleri efendin olan Talat’a müracaatla anlattıktan sonra oraların Ermeni memurlarını hemen açığa çıkarması için sicil müdürüne emirler vermedin mi ? onar, yirmişer Ermeni Adliye memurlarını hep birlikte bu suretle açığa çıkartmadın mı ?

Böylece açığa çıkartdığın Ermeni hükkâmının [yargıçlarının] da ahali ile birlikte balta ve keserlerle, kazma ve küreklerle katl ve itlâf edenleri sende muvaffakiyet meserreti [sevinci] hâsıl etmez mi idi ?

Vilayât ve elviye ve kaza merkezleri mehâkimi Ermeni azası çeteler marifetiyle dar-ı ademe gönderilmemiş iseler şimdi nerelerde hangi mahkemelerde îfâ-yı vazife ediyorlar ?

Temyiz mahkemesinde hiçbir Ermeni aza bırakmadığını ve İstanbul Ermenileri çetenin kararına rağmen çıkarılamadığı cihetle istinaf mahkemesinde iki ve bidayet mahkemesinde kezalik iki Ermeni hakimden başka hakim bırakmadığını inkar edebiliyor musun ?

Memurîn-i adliyeden ve dava vekillerinden yüzlerce adil-i şuhûdun [şahitlerin] rıza-yı bârî [Tanrının isteği] için hakikati beyan edecekleri şüphesizdir.

İmza mahfuzdur.

Sait ÇETİNOĞLU

Paylaşalım